Pazartesi, Kasım 28

Kedisevensokağı Üzerine

Merhaba sevgili okur,

Şimdi sen bu blogu okumaya başlayacaksın ya, sen başlamadan seni bir durdurayım, burada neler bulacağını kısaca anlatayım istedim. Yanlış anlama, önünü kesiyor filan değilim, yalnızca olası yanlış anlamaları en başından önlemek amacım. Kedisevensokağı nedir, kediseven ne demektir, kedisevmek ne anlama gelir... bunları anlatmaya başlayacağım - ama yavaş yavaş, sindirerek, kedisevme işi öyle aceleye gelmez!

Öncelikle bu bir blog, bunu unutma; burada göreceğin, duyacağın, okuyacağın her şey, aslında bir çeşit yanılsamanın ürünü olacak: biz anlatacağız, sen dinleyeceksin; sen anlatacaksın, biz dinleyeceğiz. Ama kedisevmek zaten tam da bununla alakalı değil mi?

Aynen öyle.

Peki kedi nedir, neye denir?

Bir kedi ve insanın 9500 yıl önce yan yana gömüldüğü mezarın da gösterdiği gibi, kediler binyıllardır insan hayatının bir parçası olmuşlardır. Buna rağmen, bir kediyi -bir köpeğin aksine- sahibinin isteklerini yerine getirecek biçimde eğitmek mümkün değildir; kedi her zaman kendi istediğini yapar.

Ortalama bir kedi, günün 2/3ünü uyuyarak geçirir.

Bir kedinin kalbi, neredeyse insan kalbinin iki katı hızla atar.

Japonya'da bir inanca göre, ölen kedilerin süper güçlü ruhlara dönüşme yetisi vardır. Bu inancın kaynağı, büyük ihtimalle, büyük ruhların kısa süreliğine kedilerin bedenlerinde dinlendiği yönündeki Budist inancıdır.

Bir kedinin duyma yetileri, hem insanınkinden hem de köpeğinkinden daha gelişmiştir.

Bir kedi, kendi boyunun beş katı kadar bir mesafeyi tek sıçrayışta katedebilir.

Ortaçağ Avrupası'nda cadılar ve cadılıkla özdeşleştirilen kedilerin katledilmesi doğal bir şey olarak görülürdü.

vs. vs. vs.

Başına buyruk, dışlanmaya meyilli, kulakları iyi işiten, kalbi biraz çok atan, canı isteyince büyük mesafeler aşabilen bu uykucu ve kutsal hayvanı seviyor olmak, yani kedisevmek, böylesine acımasız, bize gülen yüzünün ardında koca bir cehennem gizleyen, ara sıra güldüğümüz zaman da yoldan geçen arabalar vs. aracılığıyla suratımıza pis sularını tüküren bir dünyada ne işe yarar, ne anlama gelir?

Bunu şimdilik senin hayal gücüne ve gelecek yazılarımıza bırakıyorum.

Haydi hoşça kal!